Yeni doğum yapan anne adayları, hem çok mutlu hem de bir o kadar yorucu bir süreç olan anneliğe geçiş yapmış demektedir. Dolayısı ile yeni doğum yapanlar yani lohusalar, doğumdan hemen sonra kendilerine oldukça yabancı bir canlı ile birlikte kendilerini baş başa bulurlar.

Bu süreç her zaman çok eğlenceli ve keyifli olamayabilmektedir. Özellikle de bebek doğduktan sonra ilk 6 hafta boyunca devam etmesi muhtemel olan bu kohusalık dönemi, hamilelik belirtileri ve vücuttaki kalıntılarının zaman içerisinde kaybolup gittiği zamanları da kapsar.

Lohusalık dönemi, annenin bebeğini emzirmeye devam ettiği sürece gidiyor olmak ile birlikte, emzirme bitimine kadar olan zamandır. Lohusalık döneminde annenin bebeğe karşı hissettiği duygularda olumsuzluk olduğu, üzüntü ve melankoli halinin hüküm sürdüğü, üzüntülerin daha yoğun şekilde hissedildiği durumlar olmaktadır.

Bu duruma lohusalık sendromu da denilmek ile birlikte, doğumdan kısa süre sonra başlayıp ilerleyen birkaç hafta süren ve akabinde de kendiliğinden biten bu süreç, anne adayları için son derece endişeli devam eden bir zamandır. Lohusalık sendromunda en çok rastlanan ve anne adayları içerisinde en çok araştırılan konulardan biri olan depresyon, bebeğin reddedilmesi, libido kaybo gibi sorunları ortaya çıkarmaktadır.

Bu durumda, anne adaylarının doğum sonrasında herhangi bir şey yapmaları gerektiğinde hem kendilerine hem de bebeğe karşı uzak ve katı olabilmektirler. Görülmektedir ki, lohusalık sendromu oldukça önemli bir durumdur ve kesinlikle kendinize ve bebeğinize dikkat  ederek bu süreç geçirilmelidir.