Hamilelik hangi yaşta olursa olsun, bebek isteyen bir anne adayı için çok özel ve kutsal bir dönemdir. Ancak, kadınların biyolojik saatleri ve yaş ilerledikçe hamilelikte yaşanabilecek bazı riskler bulunmaktadır. Bu riskleri azaltmak için ise, varsa öncelikle fazla kilolardan kurtulmak gerekir. Şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar olan bir anne adayı varsa, mutlaka hamilelik öncesinde bunların kontrol altına alınması gerekmektedir. Bir anne adayının, bebek sahibi olmaya karar verdiği anda folik asit almaya başlaması da riskleri azaltma noktasında önemli bir faktör olacaktır.
İleri Yaşlardaki Hamileliklerdeki Riskler:
- Genetik Yapısı Bozuk Bebek Dünyaya Gelmesi
İleri yaşlardaki hamileliklerdeki en büyük risklerden birisi, bebeğin kromozom anomalili doğma riskidir. Bu risklerin başında ise, Down Sendromlu bebeklerin dünyaya gelmesidir. Down Sendromlu bebeklerde zeka geriliği ile birlikte bedensel özürler de meydana gelmektedir. Ortalama 25-30 yaş arasındaki kadınlarda ortalama binde bir oranında Down Sendromlu bebek dünyaya gelirken, 35 ve üzerindeki kadınlarda bu oran ortalama üç yüzde bir olarak meydana geldiği görülmektedir.
- Düşük Riski
Düşük riski her anne adayı için bir ihtimal oluşturmaktadır. Ancak ileri yaşta bir hamilelik yaşayan anne adaylarında, daha genç yaşta anne olanlara oranla 4 kat fazla düşük tehlikesi bulunmaktadır. Dış gebelik ortaya çıkma riski de ileri yaşlarda artarken, genç yaştaki kadınlara göre ileri yaştaki kadınlar 6 kat daha fazla şekilde dış gebelik riski ile karşı karşıyadır. Bununla birlikte, çoğul gebelik oranı anne yaşı ilerledikçe yükselmektedir.
- Anne Ölümleri
İleri yaşlarda anne olmak isteyen kadınlarda ölüm oranı, genç yaşta hamilelik dönemi geçiren anne adaylarına göre 4 kat daha fazla görülmektedir.
- Bebek Ölümleri
Genç yaştaki hamilelerde bir nedenden dolayı meydana gelen bebek ölümleri ile ileri yaştaki hamileliklerdeki bebek ölümleri arasında 1.5 kat oran vardır. İleri yaşta 1.5 kat artan bu oran, ileri yaşta hamilelik yaşayan anneler ile genç anneler arasında az olduğunu göstermektedir. Bunun sebebi ise, günümüzde sağlık teknolojilerinde yeni doğan bakım ünitelerinin geçmiş dönemlere oranla çok daha gelişmiş olmasından kaynaklanmaktadır.