Sezaryen doğum, normal doğumun risk taşıyabileceği çeşitli durumlardan uzaklaşmak için uygulanan bir doğum yöntemidir. Anne adayları hamilelik sırasında kendilerine normal doğum mu yoksa sezaryen doğum mu? sorusunu sıklıkla sormaktadırlar. Bazı anne adayları ise normal doğumun daha zor olacağı düşüncesiyle sezaryen doğuma yönlenebilmektedirler.

Öncelikle tercih edilmesi gereken yöntem normal doğum olsa da çeşitli risk faktörleri ortaya çıktığı durumlarda anne adayları ve bebeklerinin sağlığı için doktorlar tarafından sezaryen doğum önerilmektedir. Peki Sezaryen doğumu gerektiren faktörler nelerdir?

Bebeğin duruş pozisyonu

Bebeğin anne karnındaki normal pozisyonu doğum sırasında baş kısmının önce gelecek şekilde durduğu pozisyondur. Ancak kimi zaman bebek anne karnındaki duruşunu değiştirerek doğumu zorlaştırmaktadır. Bu tip durumlarda sezaryen doğum yapmak anne ve bebek sağlığı açısından tercih edilmektedir.

Çoğul gebelikler

Anne adayı karnında ikiz,üçüz veya daha fazla bebek taşıyorsa sağlıklı ve problemsiz bir doğum için sezaryen yöntemi uygulanmaktadır.

Bebeğin gelişimi

Eğer bebek anne karnındaki gelişimini yeterince tamamlayamamışsa sezaryen doğum gerçekleştirilmektedir. Bu tip durumlarda bebeğin zarar görmemesi için bu doğum yöntemini uygulamak önemlidir.

Bebek normalden iriyse

anne karnındaki bebek eğer 4 kilodan fazlaysa annenin ve bebeğin zarar görmemesi açısından sezaryen doğum gerçekleştirilebilir. iri bebeklerin normal doğum yöntemiyle dünyaya getirilmesi ise riskli olacaktır.

Geç gebeliklerde

35 yaşın üstünde hamile kalan anne adaylarına önerilen doğum yöntemi sezaryendir. Özellikle ilk kez hamile kalan 35 yaşın üstündeki gebeler için normal doğum sakıncalı olabilmektedir.

Çatı darlığı

bebeğin baş kısmının annenin pelvis çapından büyük olduğu durumlara baş-pelvis uyumsuzluğu adı verilir. Doğum öncesi yapılan kontrollerde eğer böyle bir durum söz konusu ise normal doğum gerçekleştirilmez, sezaryen yöntemiyle doğum yapılır.

Bu nedenlerin haricinde eğer önceki doğum sezaryen olarak gerçekleştirilmişse, bebeğin kalp atış hızında düşme varsa, anne adayında genital uçuk, myom ve enfeksiyon gibi durumlar mevcutsa yine sezaryen doğum yöntemine başvurulmaktadır.

Doğum eyleminin ilerlememesi, kordon sarkması, plasentanın erken ayrılması da yine sezaryen doğum yapmayı gerektiren sebepler arasındadır.