Kadınsal hastalıklar sadece hamilelik dönemlerinde değil, normal şartlar altında da sıkça takip edilmesi gereken önemli sorunlardır. Hamilelik döneminden önce anne adaylarının belli bir rahatsızlıkları varsa bu problemler çözülmeden kesinlikle hamile kalmaması doğru olacaktır. Örneğin, tiroid hormonları ile alakalı sıkıntısı olan ve yıllarca doğum kontrol hapları gibi hamileliği yüksek derecede etkileyen ilaçları kullanan kadınların; kullandıkları ilaçları kanlarından atabilmeleri için belirli bir süreç gerekmektedir. Bu süreç esnasında henüz kandan doğum kontrol haplarının etkileri atılmamışken hamile kalmak, düşük yapmanın ilk sebepleri arasında gösterilir.

Şeker, kalp ve tansiyon gibi hastalıkların var olması da hamileliği etkileyen büyük sorunlardandır. Öncelikle bu sorunların seviyeleri ve değerleri olması gerektiği gibi olmalı, daha sonra planlı hamilelik aşamasına geçilmelidir.

Kadınsal hastalıklar olarak, vajinal problemler en başta gelmektedir ve bu problemlerin neredeyse çoğunun hamilelik esnasında bir tedavisi yoktur. Bu nedenle planlı hamilelik denilen durumun ciddiye alınması ve hamile kalmadan önce bir doktorla görüşüp herhangi bir problem olup olmadığı anlaşılmalıdır.

Bazı zamanlarda doktorlar, kadınlara kadınsal hastalıklarının çözümü ve son tedavisi olarak doğum yapmayı yani hamile kalmasını önermektedir. Hamile kalmak belli bir yaşa kadar normal bir durumdur. Belli bir yaştan sonra sorunların çözülmesi için hamile kalmanın bir etkisi olmayacaktır. Ayrıca, sadece problemlerin çözülebilmesi adına hamile kalmanın anneye yararı var ise; bebeğe zararının olacağı unutulmamalıdır.