Alerjik rahatsızlıklar her insanda sıklıkla görülebilen hastalıkların başında gelir. Bu nedenle hamilelik döneminde de mutlaka her anne adayının başına gelebilir.

Alerjik hastalıklar ciltte kızarıklık, kabarma ve kaşıntı şeklinde olan egzama, dermatitler gibi, gözlerde batma ve sulanma, burunda tıkanıklık ve akma, akciğerlerde nefes darlığı, sindirim sisteminde ishal, kusma ve iştahsızlık şeklinde görülebilir.

Alerjik reaksiyonların hamilelikte de kendini göstermesi annenin zayıflayan bağışıklık sistemini oldukça yoracaktır. Bu reaksiyonlar kendilerini alerjiye sebep olacak bir etkenle karşılaştığında gösteririler.
Solunum yolu ile mevsim geçişleri ve bahar aylarında oluşan polenler, gıda olarak yumurta, çilek, domates ve direk cilde temas eden deterjanlar ve metal takılar bu alerjilerin bazı sebeplerindendir.

Bazı insanların ise ilaçlara duyduğu hassasiyetlerde alerjik reaksiyonlara sebep olmaktadır. Bu alerjik reaksiyonlar anneyi rahatsız edeceği gibi bebekte de birtakım olumsuzluklardan sebep olmaktadır. Bunların en başında düşük ve erken doğum riski gelir.

Özellikle de solunum yolu alerjilerine sahip anne adayı hamileliğin ileriki haftalarında nefes almakta çok zorlanacaktır. Gebelik döneminde alınan kiloların ve hormonların sebep olduğu kabarma ve kaşıntıların başında da egzama ve dermatitler gelmektedir. Bu kaşıntılar hamileliğin son dönemlerinde kendilerini gösterir ve anneyi oldukça zor duruma sokabilir. Sürekli duş alarak ve bu bölgeleri nemli tutarak bu kaşıntıların önüne geçilir.

Gebelik kaşıntıları da anne adaylarında sarılığa doğru ilerlediğinde bebek için problemler doğurabilir.